12 Şubat 2022

Uzun ince bir yolda gidiyoruz gündüz gece

İki sayfa kitap okuduk diye mutlu olduk yine. 

Sabah kalkasım gelmiyordu bir türlü. Kendimi zorlayıp duşa girdim, pek sabahları duş alma alışkanlığım yoktur. Her gün duş alanlardan da değilim, 3-4 günde bir. Baya üşengeç biriyim. Ama iyi geliyormuş. Ferahladım. 

Şu an saat 18:18. 

Birkaç haftadır o kadar fazla böyle saatlere denk geliyorum ki. İstisnasız her gün en az 4-5 kere. Saate baktığımda bu şekilde uyumlu gelmeme durumu çok az. Hayat bana ne mesajı veriyor da bir türlü anlamıyorum acaba.

Neyse. Sonra kahvaltı hazırladım. Netflix ile yedim. Cha cha diye bir Kore dizisi var onu izliyorum, çok tatlı.

Sonra eski günlüğümü okudum biraz. Şimdiki durumları yazdım. Bu da iyi geldi baya. Hem geçmişten bir şeyler okumak hem de kalem ile kağıda bir şeyler yazmak.

Az önce de Beyhan Budak’ın “Mutluluğu kaybettiğin yerde arama” kitabına başladım. Bir kaç sayfa okudum ve iyi hissetmeye başladım bile. Çok ilginç. Kendi duygularımı, sıkışmışlığımı sadece ben yaşıyormuşum gibi bir yanılgıya kapılıyorum çoğu zaman, sonra böyle başkalarından da okuyunca ya da dinleyince yalnız olmadığımı fark edip biraz daha güçlü hissediyorum.

Ne yaşanacaksa yaşanıyor, hayat bu, biz ise her engele ve her moral bozucu etkene rağmen bu yolu gitmeye devam etmek zorundayız.

2 yorum:

  1. hayat mesaj bile vermiyor bize :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bize de vermeyi bırakacak bu gidişle “anlamıyor boşa uğraşıyoruz” diyerek :P

      Sil