Bir bloga yorum yazarken kelimeler klavyeden aktı gitti, hem yazdım hem de "hakkaten ya" diye kendime hak verdiğim tuhaf bir an oldu :) O yüzden buraya da bir şeyler yazmak istedim.
Şöyle ki, bu sene gerçekten hepimiz zorlandık. Bazılarımız diğerlerine göre daha çok zorlandı ama genel olarak herkes için zor bir yıl oldu ve 2021 de zorlamaya devam ediyor ne yazık ki.
Bunu ben biraz da, kendini gerçekleştirmekten korkan bireylerin artık sabrının sonuna gelip bir adım atma girişimlerine sebep olarak görebileceğimizi düşünüyorum. Ya deliliğe adım atacaksın ya da artık bunu yapacaksın gibi bir durum... İki seçenek de kolay değil tabi ama olması gerekiyorsa olmalı...
Parayı hep kirli bir şey gibi görürüz ya toplum olarak, aslında ne kadar gerekli ve güzel bir şeymiş. Parasızlık, yetememek ne zormuş. Daha fazla kazanmak için bir şey yapanlara "ne paragözmüş bu da" denir ya, aslında yapan kişi ne kadar mantıklı hareket ediyormuş bence.
Sağlık ne kadar önemliymiş değil mi? Aileden birilerini kaybetme korkusu ne kadar ağırmış... Nefes alamamak, ne zormuş. Yediğinin tadını alamadığında, bir çiçeğin, kahvenin, yemeğin kokusunu duyamadığında ne kadar eksik kalıyormuşsun. Bir tat duyusu, şimdiye kadar hiç endişe etmediğimiz bir şeyin kaybı, ne büyükmüş.
Arkadaşlık... Sizi bilmem ama ben hiç arkadaşımın olmadığını fark ettim. Benim aslında aklımın uyuştuğu, anlaşabildiğim kişiler yokmuş etrafımda, sadece duruma göre birbirimize katlandığımız kişiler varmış... Gereksizlerin boşa yer kaplamaması gerektiğini fark ettim.
Güzellik? Uyku düzeni? Günlerce aynı pijamalarla yatıp kalkmak içime kasvet verince artık dikkat etmeye başladım sansam da, üşengeçlik yine öne geçti bende. Yatıyorum, gece 2 uyku yok (ki ben saat 10da gözleri kapanmaya başlayan biriydim). Gündüz doğru düzgün hareket olmayınca enerji de harcanmamış oluyor tabi, uyuyunca birkaç saat sonra uyansak da zorla geri uyumaya ya da yatakta telefonda gezinmeye ya da inatla neredeyse gün boyu yatakta geçirmeye devam edebiliyoruz. (bunlar işe gitmeye devam eden veya çocuklu olan aileleri kapsamıyor tabi)
Bunlar istesek de istemesek de kendi içimize yönelmemizi, neyi isteyip neyi istemediğimizi görmemizi sağladı, kendimizden kaçamadık. Defalarca, her gün, "ben ne istiyorum, ne için yaşıyorum, hayattaki amacım ne, bu yol nereye gidiyor" diye düşünüp aldığımız cevapları irdeledik mecburen, peş peşe günlerde verdiğimiz benzer cevaplara ise daha çok yoğunlaştık.
Bu süreçten herkes kabuk atarak çıktı. Bazıları attı kabuğu bazılarıysa atmaya yeni başlamış da olabilir. Ama şu kesin ki, 7'den 70'de, hiç kimse bir daha 2020'nin başındaki gibi olmayacak. Eskisi gibi olmayacak. Bir şeyleri düşünmek zorunda kaldık çünkü, düşündük ve geliştik.
Benim de hayatımda büyük bir değişim oldu. Buraya yazmayı hep düşünüp nedense cesaret edemedim. Çevremdeki tepkiler hayata karşı cesaretimi kırdı biraz ve daha da kırmadan artık paylaşmak istiyorum.
2020'nin sonunda, psikoloğa gitmeye başladığımı yazmıştım. Sonuç alabilirsem de paylaşırım demiştim. Niyetim kendimin ne istediğinden emin olmaktı, doktor beni özellikle bir tarafa yönlendirmedi, sadece kendimi tanımamı sağlamaya çalıştı ve evet, sonuç aldım. Aslında bu kadar memleket meselesi olması gerekmeyen ama ölüm kalım hali gibi tepkiler alarak şoklara uğramama sebep olan bir tercih yaptım. Açıldım, yani kapalıydım ama artık başımı açtım. Neredeyse son 10 yıldır aslında karar verdiğim ama annemin caydırdığı, korktuğum, yapamadığım bir şeyi 34 yaşımda anca psikolojik destek alarak yapabiliyor olmam ne kadar acınası... Annem ve kız kardeşim benimle bağları kopardı, sadece babam konuşuyor. Hayattaki en yakın arkadaşım kız kardeşimdi, ne kavgalar edersek edelim kopmazdık, ama beni silebildi ve gitti, büyük şok oldu benim için. Tamamen yalnız kaldım. Annem zaten ayrı bir konu, önceliği her zaman el alem olmuştu, şimdi de öyle oldu. Psikolojik şiddet nirvanaya ulaştı vaz geçeyim diye...
Kendimi nasıl hissediyorum biliyor musun, hani bir deney vardı ya kavanozdaki pireler kavanozdan çıkmaya çalıştıkça kapağa çarptıkları için kapak açıldığında da kapak varmış gibi belli bir yüksekliğe kadar zıplayıp, artık dışarıya çıkmaya çalışmazlar ya, işte ben sanki bir delilikle o kavanozdan çıkmışım da şimdi ne tarafa zıplayacağımı bilemiyormuşum gibiyim. Ailesi yanında olmayınca hep eksik kalıyor insan. Ama ben artık ailemin keyfi bozulmasın diye kendi hayatımdan vazgeçmeyeceğim. Onların keyfi zaten hep bozuk, zaten hep aykırı görürlerdi beni, belki bir iki sarsıntı geçirmek iyi bile gelebilir diye düşünüyorum artık...
Hayırlısı...