20 Kasım 2021

Bakış açısı

İki hafta izin istedim müdürden. Vermedi. 1 hafta verdi. Halbuki benim iki haftaya ihtiyacım vardı. Şimdi buna nasıl iyi yönünden bakıcam. 

Hayata iyi tarafından bakmak gittikçe öyle çok zorlaşıyor ki. 

Neyse dedim belki de iki hafta çok uzun gelirdi sıkılırdım. 

Ama kendimi yenilmiş hissediyorum. Dik duramadığım için kendime çok kızıyorum. Bu izinler benim hakkım ve işin aksamayacağı kesin, kullanabilirdim. Sırf adamın canı vermek istemedi diye indirmek zorunda kaldım. 

Kendimi bu kadar yenik hissetmemin başka bi sebebi daha var tabi. Şu iş yerindeki dengesiz elemanın duygularımı alt üst etmesi. 

Bir de bir türlü hiç kimseye güvenememem arkadaşlık kurmak için adım atmak istememem de var. 

Dün bayadır görüşmediğim bi arkadaşla görüşelim dedik. Kocası erken geldi çoluk çocuğu almış gelmiş işleri varmış. Söylemişti işim de var o tarafta diye ama o kadar erken geldi ki kocası çok ayaküstü buluşmuş olduk. Sonrasında lütfen kusura bakma böyle oldu ama daha uzun da yaparız bilmem ne dese de umduğum gibi olmaması üzdü. Bi de onun kaynana derdini dinledim kendim doğru düzgün bir şey de anlatamadım. Biraz da sen anlat ben kaptırdım kendimi falan dedi ama kalkmak üzereydik zaten canım istemedi.

Tüm arkadaşlarımın evlenmiş olması çok boktan ya.

Çocuk olunca baya değişmiş hayatı. İki tane yaptı bi de. Belli ki eski hayatını özlüyor. Annesi laf ediyormuş geziyorsun diye, ona tam haber vermeden gelmiş işimiz var demiş. Benden daha dertli gibiydi aslında. Herkes çok dertli çok fena.

Eskiden canım ne zaman sıkılsa arayacağım, buluşacağım, mesaj atacağım ve her zaman müsait olabilen birileri vardı. Şimdi herkesin hayatı o kadar dolu ki, kendilerine bile vakit ayırmakta zorlanıyorlar. Evden çıkamıyorlar. Bi de sanki herkes çocuk yapmak zorundaymış gibi hemen çocuk yapıyorlar. 

Ne yapsam bilemiyorum çok canım sıkkın. 

Dışarı çıkıcam bugün biraz, dolanıcam. Tek başıma ne kadar iyi gelebilirse artık. 

İşin kötüsü insanlara da küsmüş gibiyim, muhatap olma isteğim de yok. 

Ülkece de çok zor durumdayız zaten. Mutlu olabilen var mı?

Psikolojimiz nasıl düzelecek bilmiyorum. Pandemi zaten büyük darbe vurdu şimdi bir de ekonomik kriz…

Neyi neresinden tutsak olmuyor hep hüzün hep hayal kırıklığı.


8 yorum:

  1. İzin konusunda haklısın, lütfedip veriyorlar sanki, hakkın olan bir şey zaten.
    Biriyle buluşunca hep karşı tarafın konuşması, dert yanması beni de boğar. Sana iki çift laf etme fırsatı vermezler. Zaten herkesle muhabbet eden biri değilimdir. Evlilik çoğu şeyi değiştiriyor, ben önceki hayatımda da aynıydım zaten, pek bir değişiklik hissetmiyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evlilikten daha çok çocuk değiştiriyor galiba. Bir anda hayatının merkezi kayıyor :) zor valla.

      Sil
  2. Tek taraflı ve kısa süreli bir sohbetten sonra ne desen haklısın.

    Ekonomik kriz bekleniyordu zaten. Biz yine de ümitlerimizi yaklaşan yeni yıla bağlayalım derim ben. İnşallah güzellikler getirsin hepimize 😊🤚

    YanıtlaSil
  3. Çok seviyorum böylesi iç dökmeleri. Hiç tanımadığım bir hayat dahi geleneksel sıkıntılar içinde boğuşuyor. Ben de bu zamanlar yalnız olduğumu söyleyebilirim. Yalnız başıma evsizler gibi dolaştığım şu zamanlarımda birçok insanla tanıştım. Bazı insanlar, kalp kırıyor üstüne bu insanlarla yakın sayılmayız bile. Her şeye rağmen elimizde bulunanlara odaklanmamız gerekiyor. Bizi, buhranlı günlere sürükleyen o şey, elimizde bulunmayanlara karşı duyduğumuz hasret.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yorumun ve ziyaretin için teşekkürler. Aslında yalnız değiliz, siz gelip yazdıkça yalnız olmadığımı hissediyorum :)
      An'a ve elimizdekilere odaklanmamız gerek evet, geçmiş ya da gelecek sadece zihnimizde oynattığımız filmlerden ibaret.

      Sil
  4. "Tüm arkadaşlarımın evlenmiş olması çok boktan ya"
    benim 1 tane kaldı evlenmeyen ve görüştüğüm :D

    YanıtlaSil