07 Eylül 2020

İş hayatı


İş yerinden bir bayan arkadaşa bir şey sordum whatsapp'tan, servis arkadaşım olur kendisi. Çok samimi değiliz ama servisteki diğerlerine göre iyiyiz aynı yerden bindiğimiz için. İster istemez bir yakınlık oluyor her sabah her akşam servis beklerken konuşunca vs... Pandemi nedeniyle evde kaldığımdan beri hiç bir iletişimimiz olmadı. Bugün işte bir şey sordum. Başına naber nasılsın falan ekledim sonuna gülücük ekledim. Gelen cevap ise öznesiz, yüklemsiz, duygusuz sadece sorduğum sorunun cevabı olan tek kelimeydi. 

Bende mi sorun var. Duygusal mı bakıyorum çok diye kendimi sorguladım, beklediğim cevap sadece yazdığım soru havada kalmasın diye formaliteden de olsa iyi sen nasılsın gibi bir şey de eklenmesiydi. Ben de uzatmayacaktım zaten, adettendir diye sorduğum bir soruydu. Sırf direk soruyu sormayayım ayıp olur hal hatır sorayım diye yazmıştım. Çok ince düşünüyorum ve her defasında dumura uğruyorum. 

Biraz kötü hissettim. "Her şey yolunda mı" diye sordum bu sefer, kabul edemiyorum işte illa ki bir sorun vardır yoksa yapmazdı düşüncesi... Öyle sorunca cevap verip benim de halimi hatırımı sordu. Böyle tek kelime atınca ters bir zaman galiba diye düşündüm dedim. Yok iş vardı da ondan falan dedi öpücüklü smiley falan gönderdi. Kolay gelsin dedim kapattım sohbeti. Bu duruma da gıcık oluyorum yani karşıdaki kişi çok soğuk davranıp sana kendini sıcak davrandığına pişman ediyor sonra hayırdır noldu diyince de "ayy alındı mı ya zavallıcık" der gibi öpücükler kalpler atıp kendini üste çıkarıyor. En gıcık olduğum insan tipi. Ben sadece duruma anlam vermeye çalışıyorum ama olay bambaşka bir yere gidiyor bir anda. Sırf ayıp olmasın adettendir diye yaptığım şeyler bana geri dönmeyince devrelerim yanıyor. "Ben de öyle yapıcam herkese artık" diyorum ama bu sefer de bir başkası da benim gibi kötü hisseder diye yapamıyorum. Öyle yapışkan biri de değilim. Hatta baya mesafeliyim. Yani biri bana samimi bir şekilde  yazıp soru sorsa ona böyle tek kelimelik baştan savar gibi cevap vermemin tek nedeni "aman şimdi yapışmasın hiç çekemem" olurdu. Ama öyle değilim kendimi biliyorum. Nezaket kuralları diye bir şey var, keşke herkes dikkat edebilse...

İş yerimi hiç özlemediğimi hissettim bir anda, yeniden. Bu tür insanlarla her gün muhatap olmak beni çok çok zorluyor gerçekten. Bu yüzden bir süredir kimseyle arkadaşlık da etmiyorum, olan arkadaşlıklarımı da bitirdim. Dedikodu dinlemekten sıkıldım çünkü, ve arkadaşlıkların sağlamlığı da getirilen dedikodunun sağlamlığına bağlı oluyor... Bir gün yüzüne gülüp ertesi gün düşmanımmış gibi bakan insanlar tam kafayı sıyırmalık. Muhtemelen hakkımda bir şeyler üretilmiş duymuş diye düşünüyorum artık. Mantıklı başka bir açıklama bulamıyorum. Ya da herkes şizofren ya da bipolar falan...

Bazı insanlarla olmak çok zor ya.

Sadece bir kişi var iyi anlaşıp birbirimize destek olduğumuz ama o ortamdan olan hiçbir şey ile güçlü bir bağ kurmak istemediğim için bazen o kişiyle de kopuk oluyoruz. Yine de bir şey olsa arar haber veririz, birimiz bir şey yazsa diğerimiz sıcak karşılık verir en azından... Bu yeterli benim için zaten.

Benim kesinlikle ama kesinlikle kendi işimi yapmam lazım. O tür, patronlu, müdürlü, çekişmeli, dedikodulu, maskeli ortamlar ruhumu sömürüyor durduk yere.

Sonra neden böyle kafaya taktım diye de kendime kızdım. Son zamanlarda bu konuda iyice uzmanlaşıyor gibiydim. Üzerime alınmıyordum, cevabımı aldıysam gerisini akışa bırakıyordum. Acaba dönemim mi yaklaşıyor diye programa baktım, bingo. Son 10 güne girmişim. Bir de şimdi venüs mars falan da burç değiştiriyor göksel durum baya fenalaşıyor onun da etkisi var... oooy oy. 

Bu sene Jüpiter devredışı diyebiliriz. Jüpiter bir horoskopta ilahi koruma demek ama bu sene bir yanında satürn diğer yanında plüto ile üçlü gezindikleri için iki taraftan sıkıştırıp etkisiz hale getirmişler gezegeni. Hocamız "bu sene tanrının koruması neredeyse yok" demişti... Allah tamamen bizi bizimle bırakmış gibi bir şey...

Neyse işte, 4 aydır işyerinden uzak olunca unuttuğum, hissetmediğim bazı huzursuzluk veren duygulardan birini bugün tekrar hissedince buraya içimi dökmek istedim. İyi oldu rahatladım.

11 yorum:

  1. Bende böyleyim. Yapsam noye yaptım der kızarım kendime.
    Yapmasam yine aynı.
    Çelişki yumağı yani...
    Yapsan dert yapmasan dert.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben kibarlığım ve nezaketimden güleryüzle bir şey soruyorum karşılığında duvar buluyorum insanın tövbe edesi geliyor nezakete de anlayışa da :) ama asalet kanımızda var vaz geçemiyoruz ;) onlar da biraz kibar olmayı öğrenirler belki 😁 🙄

      Sil
  2. Ben de sizin gibiyim . Kısa,keskin cümlelere tahammülüm yoktur . Değer verir satırlarca yazarım ama kısa bir cevap almak beni de sinir ediyor .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet ya sanki ona ölüp bitiyorum da ondan öyle iyimser davranıyorum gibi oluyor gıcık oluyorum ben de. Ben değer veriyorsam ondan da o değeri görmek isterim.

      Bu arada kızlar yalnız olmadığıma sevindim. Sorun bende değilmiş 😄

      Sil
  3. Çok hoşuma gitti iç dökmen ve tamda zamanında denk geldi. İnsanlardan bazen sevgilerini göstermelerini isterken buluyorum kendimi. Sonra çok pişman oluyorum. Seven insan her haliyle belli eder zaten. Bizim gibi kalbiyle yaşayan insanlar için gerçekten bazı şeylere katlanmak çok zor....

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Verdiğimiz değeri karşıdan göremeyince kırılıyoruz... resmen kalbimin cam gibi kıırldığını hissedebiliyorum öyle zamanlarda ve malum çok hassas dönemlerimde. Dediğin gibi seven insan zaten belli eder, biz de her önümüze çıkana yumuşacık hassas kalbimizi altın tepsiyle sunmayı bırakmayı öğrenmeliyiz artık... zavallı kalbim ☹️

      Sil
  4. yaaa belki tuvaletteydi, banyodaydı, kuafördeydi, sen sorduğunda hemen cevap vermiş iştee, pratik bişi yapmış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En azında bi selam yazsaydı bari o zaman başına :)) onlar bahaneeee

      Sil
  5. Of sanki bu yazıyı ben yazmışım öyle aynı ki hislerimiz. Biz kendi kibarlığımızdan insanlığımızdan vazgeçmeyelim, zaten istesen de öyle olamazsın. Bunun çözümünü ben o şekilde davrananlara hiçbir cevap vermeden bırakmakta ve mesafe koymakta buldum..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. En doğrusu o evet, uzatmamak ve mesafe koymak.
      Hoşgeldin ayrıca:)

      Sil
  6. Evet he he deyip geçmek kişisel algılamamak lazım. Ama üzülüyorum bazen yine de. Allah da beni böyle duygusal su balonu olarak yaratmışsa napabilirim ki offf hayat duyguları derin yaşayan insanlar için çok zor

    YanıtlaSil