06 Mayıs 2020

Tarihe tanıklık ediyoruz


     Şimdi bu covid-19 yani yeni tip korona virüsü aslında 2019 aralık ayında Çin'de baş göstermeye başlamıştı. Çok iyi hatırlıyorum, bir gün iş yerinde sabah haber sitesine bakarken Çin'de çıkan yeni virüsün neyden bulaştığını yazan bir manşete gözüm takıldı. Takılmayacak gibi de değildi ki. Yarasa çorbası! Hem de nasıl bir çorba, yarasayı tüm atmışlar içine kafası pişmiş kelle gibi çorbanın içinden sırıtıyor, kanatları lahana gibi yayılmış.Toplasan 3-4 kere falan bakabilmişimdir haberdeki fotoğrafa. Midem kaldırmıyordu çünkü. Yorumlarda da millet döşemiş tabi "ne b.k bulursanız yiyorsunuz" diyorlar Çin'lilere.

     İş arkadaşlarıma haber verdim hemen okur okumaz tabi tepki göstermeden durmak mümkün değil. "Ayyyy virüs yarasa çorbasından bulaşmış iğrenççç" diye öyle bir tepki verdim ki hepsi merak edip baktı. Bir bakan da bir daha bakamadı.

     Sonra virüsün önü alınamıyor haberleri, farklı şehirlere yayıldı Çin batıyor, Uygur Türkleri'ne yaptıkları işkenceler çıkıyor falan derken hop başka ülkelere de sıçramaya başladı. Türkiye'ye gelmesi bir kaç ay sürdü neyse ki, biraz hazırlık yapabildik. Gönül isterdi ki hiç gelmesin ama bulaşmadığı yer kalmayacak gibi...

     İtalya felaket oldu, ABD korkunç halde, İran çok kötüydü sonra ses kesildi, Çin iyileşmiş karantina falan kalkmış. Biz de en ucuz şekilde atlatmaya çalışıyoruz. Son bir-iki haftadır iyiye gidiyoruz. Ölüm ve vaka sayıları çok artıyordu, iyileşenler azdı. Ama artık ölü sayıları baya azaldı. En son 100lere çıkmıştı, şimdi 50lerde. Hatta bugünkü durumu sağlık bakanlığı sitesinden alıp buraya da ekliyorum resim olarak. (Yukarıda)

     Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca durumu çok iyi idare etti kendisine buradan da çok teşekkür ediyorum şahsım adına.

     İtalya sokağa çıkmaya başladı yavaştan ama ABD kötü diyorlar. İsveç falan hep bir zamanların gözde ülkeleriydi ama sağlık alanındaki eksiklikler çok kötüymüş. O kadar eksikler ki. Türkiye'de olduğumuz için şükretmeliyiz. Zaten kocası iş için sürekli İsveç'e giden bir arkadaş da kendisinin orada bir süre kaldığını ve sağlıklıyken harika yerler olduklarını ama hastayken tedavi olmak için perişan olunduğunu söylemişti. Doktor yetersiz, hastane yetersiz, insanlar hastalandı mı yandı yani.

     Herhalde 2-3 ay oldu, AVM'ler, cafeler, restoranlar, parklar, mağazalar, mesire yerleri, okullar, kurslar vs hatta bir çok iş yeri de kapalı. İşten çıkarmalar oldu... Sadece market, fırın, eczane gibi gerekli olan yerler açık. Çocuklar evden, internet üzerinden online dersler işliyor. Biz de işyerine dönüşümlü gidiyoruz, yani idari izin kullanarak bir hafta gidip bir hafta gitmiyoruz. Ya da bir hafta gidip iki hafta gitmiyoruz. İş yoğunluğuna ve çalışan sayısına göre minimum personel ile idare edilecek şekilde ayarlandı izinler.

     65 yaş ve üzeri ile 20 yaş ve altının evden çıkması kesin yasak. Diğer grup da mecbur olmadıkça dışarı çıkmamalı. Durum bu.

     Ama dün Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan konuşma yaptı. Bu Pazar günü 65+ olanlara bir kaç saatlik dışarı çıkıp nefes alma izni verilecek. 11 Mayıs yani önümüzdeki pazartesi günü esnaflar dükkanlarını açabilecek artık. Çarşamba günü 0-14 yaş çocuklar çıkabilecek, Cuma günü 14-20 yaş çıkabilecek. Yine bir kaç saatle sınırlı tabi ama saatleri hatırlamıyorum. Cuma günkü 11:00'den 14:00'e kadardı sanırım.

     Bugün işteydim, öğle tatilinde eve tatlı almaya çıktım iftar için. Bazı dükkanlar pazartesiye şimdiden hazırlık yapıyordu. Bir dönerci var Üsküdar'da "Limon" diye, mutfağı temizliyordu kap kaçakları yıkıyordu falan.

     İşte böyle blogcuğum. Daha ne yazabilirim dur bakayım baştan bir okuyayım da devam edersem edeyim.

     Hee Cuma namazları da kılınmıyor aylardır. Camiler tamamen kapalı. Şu an Ramazan ayındayız ama ne teravih var ne mukabele... Ama her akşam yatsı ezanından sonra minarelerden dua okuyor imamlar. Ramazan başladığından beri salavat falan da okunuyor. Tesbihat mı deniyor ona tam bilemiyorum. Kandil oldu kimse camilere gidemedi. Yaa Cuma diyoruz ya, 3 kere üstüste gidilmezse dinden çıkılır denilen cuma namazları aylardır kılınamıyor. Bir yerde köy imamı kaçak olarak kıldırmış, 60 kişide koronavirüs çıkmış. Bulaşıcı hastalıklar olunca namaz kılınmayabilir diyor hocalar ama bazıları dinlemiyor. Ayyy bir de umreciler olayı var ki evlere şenlikti o da.

     Virüsün ilk ülkemize yayılmaya başladığı zaman umre kafileleri de ülkeye dönmeye başladılar. Doğal olarak önce karantinaya alınmaları gerekti 14 gün. Konya'da öğrenci yurtlarına alındılar, yurtlar boştu tabi öğrenciler hemen evlerine gönderilmişti çünkü. Ay bu umreciler yerlerini beğenmediler kaçmaya çalıştılar falan. Hepsi değil tabi ama basına yansıyanlar bana şok etkisi yaptı insanlarda. Baya bir süre virüse inanmadı insanlar, yok işte "biz müslüman ülkeyiz zaten hep temiz insanlarız beş vakit abdest alıyoruz bize bir şey olmazcılar ve "olacağı varsa zaten olur biz kadere inanırız"cılar neredeyse maske takıp kendimizi izole ediyoruz diye dinsiz imansız ilan edeceklerdi bizi.

     Sağlık çalışanları da gece gündüz çalışıyor. Benim kuzenim de sağlıkçı. Bir aydan fazladır eve gitmiyormuş. Ailesine bulaştırmamak için evlerine gidemiyorlar. Hem aile özlemi hem de yoğun çalışma ortamı, bir de risk var tabi... Bir kaç akşam saat 21:00da hep birlikte balkon ve pencerelerden alkışladık sağlık çalışanlarını, moral olsun diye.
23 Nisanda da istiklal marşı söyledik camlardan. Çocukların 23 nisan hazırlığı da yalan oldu tabi.

     Ayyy neler neler oldu aslında var ya haber sitelerinden falan gün gün üzerinden geçip kronoloji şeklinde not almalık olaylar.

     Twitter'da çok kısa bir video görmüştüm bununla ilgili. Bir kaç olayı birer ikişer saniyelik görüntülerle birleştirip bir şarkı da ekleyip yayınlamıştılar güzel olmuştu. Bir de tabutla dans eden zenci adamlar videosu var, çok önceden bir televizyon programında görmüştüm ben onları. Bir kabilenin adeti bu, ölen kişiyi müzikli danslı bir şekilde uğurluyorlar, o video da bir popüler oldu ki sorma.

     Virüs dışında bu sene yangın, sel, depremler de oldu baya. Avustralya'da büyük bir yangın çıktı, kangurular koalalar falan hep yandı. Sonra develer yüzünden su kıtlığı yaşayacağız korkusuyla develeri katlettiler, tsunami çıktı. Bizim ülkede'de Elazığ'da deprem oldu, başka yerlerde de oldu ama hatırlamıyorum şu an.

     Ünlülerde ölüm haberleri... ABD şimdi de uzaylılarla ilgili görseller göstermeye başladı niyeti neyse artık.

     Ama uzaylı gelse ya da göktaşı düşse şaşırmayacak kadar uyuştuk artık. Daha kötü ne olabilir ki diyoruz hopp hayat gösteriyor ne olacağını.

     Şimdi biraz daha iyi günlerdeyiz. İyileşiyoruz yavaş yavaş. Yaza daha iyi olacağız. Cumhurbaşkanımız, Ramazan Bayramında çifte bayram yapacağız dedi. Ama genel bir öngörü var özellikle astrologlar tarafından ki o da şu, eylül ekim gibi çok daha korkunç bir şekilde bu virüs tekrar ortaya çıkabilirmiş... 2021'e kadar rahat yok diyorlar. 2021'de ise virüs yok ama ekonomik kriz var bu sefer de... Öyle tahmin ediliyor göksel durumlara göre.

     Öyle işte.

     Hadi şimdilik görüşürüz.

0 yorum:

Yorum Gönder