04 Ekim 2021

Bir zamanlar gözyaşı geceleri diye bir şey vardı sanki

Sevgili ağlama duvarım. 

Blogun adını ağlama duvarı koymalıymışım aslında. 

İlk yazılarda daha olumluydum ne ara böyle oldum ben. Hayat işte. Kişisel ciddi kararlar alınca yalnız kaldım, yalnız kaldıkça da ruhsal depremler başladı… İnsanlar kendi hayatı hakkında ciddi kararlar alabilme cesareti gösteriyorsa takdir edilmeliyken bizim ülkemizde “böyle geldi böyle gider” kalıbına uymadığın sürece hainsin, tehlikelisin, dışlanırsın. Değişikliğe, cesarete, kararlılığa tahammülü yok kimsenin. Herkes “aman boşver böyle kalsın, ne gerek var risk almaya böyle idare ediyoruz işte” modunda. Böyle devam etmiş ya bir kere, mutsuz mu ediyor geriye mi götürüyor kimsenin umrunda değil zaten 3 günlük dünya yaşayıp ölcez ne gerek var ses çıkarmaya yaşayalım bitsin gitsin deniyor. Aykırılık yapan da ucube muamelesi görüyor. Yalnız bırakılıyor, bu şekilde cezalandırılıyor. 

Ülke böyle dedim de, aileler de böyle. Mesela bizim aile, ben ses çıkaran kişi olduğum için afaroz edildim ve kız kardeşim de sırf benim yaşadıklarımı yaşamaktan korktuğu için ses çıkarmadan sabrının son damlasına kadar alttan alıyor. Bana sinirlenip köpürmelerinin yanında bir yandan da diğerlerine “bakın böyle yaparsanız siz de bu duruma gelirsiniz” tehdidi vardı aslında. Benim karakterimde yok ki boyun eğmek, istesem de susamazdım. Şimdi mutlu muyum, değilim ama eminim ki o eve dönsem daha mutsuz olacağım. Bu günlerimi mumla arayacağım. O yüzden elimdekinin kıymetini bilmem lazım. 

İlaçları kullanmaya başladım. İyileşmeye başlıyorum sanki. Burnum eskisi kadar akmıyor gibi. Daha yeni uyandım gerçi görcez bakalım. Ama öksürük arttı. O da geçer inşallah. 

Müdüre mesaj attım, insan bi cevap yazmaz mı ya. Fazla şey mi bekliyorum. Bi geçmiş olsun demez mi personeline. Dün birkaç arkadaşa da attım haber verim diye onlar da tamam geçmiş olsun dedi geçti. Yine çok hassas düşünüyorum yine kendimi üzüyorum aaah ah ben ne zaman aşıcam bunları. 

Ekleme: Birkaç saat sonra müdür mesaj atıp geçmiş olsun dedi. Başka bi arkadaş da hastamısın ya geçmiş olsun mevsimseldir inşallah falan dedi. Demek ki ilgilenilebiliyormuş, kiminle muhatap olduğumuzmuş önemli olan. 

2 yorum:

  1. Dizi filmlerde bile kullanıyorlar bu uygulamayı ya "tutmuşu bozma, sevileni sorgulama". Herkes resmen bu motto üzerinden hareket ediyor ve bu yüzden de hep aynı şeyler çıkıyor ortaya. Kimsenin cesareti yok olanın da işte ortada hevesini kırıyorlar insanın.

    Sadece hastalık değil her konuda aslında kime ne söylediğimiz çok önemli oluyor bence. Biri çıkıp bir anda çok mutluyken modunu düşürebiliyor ya da çok ihtiyacın olduğunu düşündüğün kişi yüzünden daha da kötü olabiliyor da insan. Insanlar o kadar garip ki anlamaya çalışmak, onlarla birlikte hareket etmek çok zor. Çok geçmiş olsun sana da, umarım hemen kalkarsın ayağa

    YanıtlaSil