07 Ekim 2021

İnsanlar konuşa konuşa

Korktuğum kadar zor geçmedi bugün. Ama yine akşam oldu eve geldim ve yine yarın işe gitmek istemiyorum:( Gerçi evde de mutlu değilim ki, en azından işte iki insan yüzü görüyorum, bir kaç kelime konuşma imkanım oluyor. 

Konuşmak gerçekten büyük ihtiyaçmış yalnız yaşamadıkça fark edemiyor insan. 

Bir kaç saat bizimkilere gittim. Gayet normal oturduk konuştuk. Eve döndükten sonra babam gruba mesaj attı, Yargıtay kararıyla hayırsız evlatlara miras verilmeyecek gibi bir şey paylaşmışlar internette onu göndermiş. Hiç bir problem yaşanmadan geçen bir akşamdan sonra neden böyle bir şey gönderdi anlamadım. Gözünüz Aydın yazdım ben de. Gerçekten hayırsız evlat mıyım diye düşündüm. Hayırsız evlat nedir? Hayırlı evlat nedir? Bizimkilere sorsan senin bize ne faydan oldu ne hayrın dokundu ki derler. O zaman hayırsız mı oluyorum? Onlara bir şey veremedim diye hayırsız mıyım? Veremedim mi gerçekten? Vermek zorunda mıydım peki? Onlar bana ne verdi? Hayırsız olduğumu düşünmüyorum. Okullarımı başarıyla bitirdim, etrafımdan ne kadar saygılı başarılı edepli olduğum söylendi hep özellikle aileme. Hep iyi şeyler söylendi hakkımda, ama bizimkilere yetmedi. Daha sonra iş güç sahibi olunca yeri geldi para verdim, işleri oldu yardım ettim. Ama yeri geldi inadına yardım etmedim, uzaklaştım, itiraz ettim, tutamadım kavga ettim. Enayi yerine koyuluyordum çünkü. Dolandırsam, ne bileyim hırsızlık gibi işlerle onları utandırsam ya da girdiğim ortamlarda onları rezil etsem, usta bi yalancı olsam vs bir şekilde onları zora sokacak şeyler yaşatsam belki hayırsız olabilirdim. Belki de o zaman daha kıymetli olurdum. Ama yalan söylemeyi beceremeyen, yanlış bir şey derim korkusuyla kendisini savunamayan, hassas, kırılgan biri oldum çıktım. Arada bir kendi fikrimi de belirtmek isteyince de hayırsız oluyorum. 

Yalnız kalıp izole etmek istiyorum kendimi ama sonra çok sıkılıyorum.

Hani Yıldız Tilbe’nin bi twiti vardı “hepinizden nefret ediyorum ama yalnızken de canım sıkılıyor” diyordu. Tam da böyle bir şey.

Bir zamanlar beni biriyle tanıştırmak istemişti bir akrabamız, hayırlı bir iş için. Kabul etmiştim ben de. Adam aileden kendini soyutlamış, yıllardır yalnız yaşayan bir mimar. Ailesi de sadece paraya ihtiyaçları olunca oğullarını hatırlıyor o da para gönderiyor böyle bir ilişkileri var. Adamla iletişim kuramadık bir türlü, resmen konuşmayı bilmiyor. Ne diyeceğini, ne zaman diyeceğini bilemiyor ve susmayı tercih ediyor. Çok sürmedi ben sinir krizleri geçirmek üzereyken iletişimi kestim. Demek ki insan kimseyle konuşmaya konuşmaya böyle mi oluyormuş acaba? 

Bi zaman sonra bir şans daha vermek istedim ben kendim iletişime geçtim. Meğer beni stalklamaya neler yaptığımı takip etmeye devam ediyormuş. Ama iletişime geçme yok asla. Biraz da yardımcı olayım bu sefer daha sabırlı davranayım dedim ama yine olmadı ben de temelli kestim irtibatı.

Detaylı bakınca herkesin hayatı ne kadar da zor. Ve iyice inceleyince çoğunlukla iletişim kaynaklı sorunlar hayatın merkezinde olup diğer her şeyi etkiliyor. Ya kişi kendini ifade edemiyor, ya anlaşamadığı insanlarla yaşamak zorunda kalıyor, ya susmak zorunda bırakılıyor falan filan…

Hayatın inişleri çıkışları var. Evet çok zor zamanlar geçiriyoruz, çok zor şeyler yaşıyoruz ama güzel şeyler de oluyor. Hep dibe gitmeyiz dip sonsuz değil, en azından öyle umuyorum. Bir yerde zemine çarpıp yukarı çıkarız elbet herhalde. 

Bu bir kaç gündür her ne kadar karanlık bir ruha sahip olsam da arada bir saniyelik de olsa bir neşelilik hali kaçıyor içime. Nedenini anlayamadım. Sanki mutlu olmalıymışım gibi bir his doğuyor ama düşünüyorum bir şeye dayandıramıyorum. Sebep bulamayınca da karanlığıma geri dönüyorum. Ama o neşe hali o kadar güzel ki. Keşke mantıklı gelse, sebebini çözsem, geçmeyeceğini bilsem de doya doya yaşasam. Belki de ruhumun kendini savunma halidir. Bu kadar karartma öldüm yeter diyip içerlerden neşe üretmeye çalışıyordur ne bileyim. Ya da bir ihtimal daha var İnşallah delirmiyorumdur 😅😬

6 yorum:

  1. Sizin bir an önce kendinize bir hobi bulmanız lazım.. İş yoğunluğu nasıldır bilmiyorum ama en azından haftasonları bir şeyler yapın. Benim aklıma ilk gelen öneri ise günübirlik yada en fazla 1 gece konaklamalı turlar.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim bir şey bulmam lazım bence de. Teşekkür ederim.

      Sil
  2. Beklenti hali insanı her zaman sıkıntıya sokar. Hiç kimseden hiçbir şey beklemeyeceksin, eşinden, çocuğundan bile. Kendinden bekleyeceksin. Her insan her şeye rağmen mutlu olmayı hak eder. Kendine iyi bak. Sezgin Bey'in tavsiyesini de yabana atma😊🤚

    YanıtlaSil
  3. Aslında belki de fark etmeden çok güzel bir yere değinmişsiniz,iletişim.Bizim çağımızın sorunu budur bence.Kimse kimseyle iletişim kuramıyor. Konuşamıyor, anlaşamıyor hep karşı taraf kendiliğinden anlasın istiyor. Bu da sonu olmayan bir çıkmaza sokuyor. Önce nasıl iletişim kurulur bunu öğrenmemiz gerekli diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet hayatın kilit noktası gibi birleyen benim gözümde iletişim. Ve iki insan birbirini anlayamıyorsa çok da zorlamamalı, anlaşamamayı da kabul etmeli ve daha az muhatap olabilmeli. Huzurlu kalabilmek adına

      Sil