08 Ekim 2021

The Drama Queen

Bir süredir dram yazılarımla buraya yolu düşenleri boğduğumun farkındayım. Buna rağmen okuyan, yorum yapan, yanımda olduğunu hissettirenler çok kıymetliydi, sizi seviyorum iyi ki varsınız. 

Ben bir yengeç burcuyum… ve belki bilirsiniz yengeç burçları genelde hep dramatiktir. Hayata dramatik bakar, acıdan hem kaçar hem de zevk alır öyle tuhaftır. Tam bir Drama Queen’dir yengeç kadınları. Zaten isminin orjinali de “Cancer”, ne beklersin ki ya kendini kanser eder dert üretmekten ya da karşısındakini maalesef :) Memnun olmam zordur, hep bir kulp bulurum. Sudan nem kaparım. Biraz üzgün oldum mu ipin ucu kaçar, her şey kötü görünmeye başlar, kolay kolay toparlayamam… Daha da kötüsü toparlanmama yardım etmek isteyenlere de izin veremem. Dedim ya hem acıdan ölecek gibi olan ama aynı zamanda da bu acıyı uzattıkça uzatan belki de böyle keyif alan tuhaf bir şeyim işte. Bir de yükselen oğlak olmam konusu var, yükselen oğlakların her şeye gerçekçi bakma huyları vardır. Mutlu olma izni vermezler kendilerine. Hayatın gerçeklerini yüzlerine vurup ciddiyeti korurlar hep. 

Haritamı da çok inceledim. O kadar çok hayattan keyif almamı engelleyen konum var ki. Haritam hep yılmadan mücadele etmem ve gücümün farkına varıp doğru kullanmam ile alakalı uyarılar veriyor. Rahat yok yani. Laylaylom güleyim eğleneyim her şeyi oluruna bırakayım dememe pek izin vermiyor. Mücadele edeceksin, gücünü fark edeceksin, kendi başına ayağa kalkmayı öğrendiğin zaman ancak hayatın düzene girecek diyor. Sümsük olduğum sürece debelenmeye devam edeceğim yani. 

Ama bu sıralar öne atılmam için de uygun zamanlar değil gibi görünüyor. Sert gezegen açıları alıyorum. Sadesati denilen zor bir dönemden geçiyorum -ki bu dönem ağzında kuş tutsan yaranamazsın kimseye ve hiçbir şey yapmasan da gıcık olunan bir türlü sevilemediğin lanet dönem. Neyse ki az kaldı 2022 yaza doğru bitiyor inşallah. 

Doğum haritamı inceleyip transitlere baktığımda tüm bu yaşadıklarımın kaçınılmaz olduğunu, belki iyi bile dayandığımı, bir şekilde altından kalktığımı da görüyorum. Astroloji bilenler varsa mesela 1.evimdeki retro Mars’ımın üzerinde çift dikiş atan transit Plüton beni ölmekten beter ediyor aslında. Ayağa kalktıkça yere seriyor ki daha güçlü kalkayım diye. Kişiliğimi, özgüvenimi bir şekilde yerle bir ediyor hayat ve yeniden kalk diye bekliyor yeniden yerle bir etmek için. Ama geçeceğini bilmek güzel. Her şeyin akış halinde olması gibi, gezegenler de hep bir hareket halinde ve o Plüton illa ki oradan da geçip gidecek. O zaman nasıl bir kişilikle uyanmış olacağımı çok merak ediyorum. Görevini tamamlayıp gittiğinde çok güçlü, olgun ve farklı bir ben ile karşılaşacağıma eminim. 


Bugün yaş pasta alıp bizimkileri yeni eve davet ettim. Yeni eve taşınıyorum demiştim ya, burası bana iyi gelecek galiba ya. İnşallah. Belki de bu yüzden arada bir içimde bir neşe kıpırtısı oluyordur. Farkında değilim ama yeni yer içimi neşelendiriyor olabilir. Bizimkilere çok yakınım. O yüzden tereddütteydim. Ama iyi düşünelim iyi olsun. Her şey güzel olur inşallah. Neyse işte pasta aldım işten gelince aradım “çayı bende için” dedim. Hep birlikte oturduk sohbet muhabbet çay pasta derken baya güzel oldu. Bayadır böyle ailece normal bir ortam kuramamıştık. Herkes mutlu gibiydi. Ben kendimi nötr hissediyorum ama en azından beni yaralayacak dış etkenleri azaltabildiğim için umutluyum. İnsanlara alınmayıp, her şeye rağmen iyi davranıp karşılığında da olumlu dönüşler alarak kendimi korumaya almaya karar verdim şimdilik. Şımartıcam onları, etrafımdakileri, en gıcık olduklarımı, en hoşlanmadıklarımı bile belki. Önce bi noluyor derler ama sonra kimse kayıtsız kalamaz önemli hissettirilmeye. Dozu kaçırmamak önemli sadece, sonra bi de kendimi değersiz konuma düşürmemem lazım. İyi ayarlamam lazım. Çünkü insanlar onlara iyilik yapıp biraz kıymet verince “bana iyi davranacak kadar düşmüş” gibi saçma düşüncelere girip kendilerini bişey sanabiliyorlar. Örneğin bizim müdürde öyle oldu. Ben çok saygılı, ilgili ve bir dediğini ikiletmeyen biriydim, hasta olsa mesaj atar özelden sorardım bir şey olsa zor durumda kalmasın diye halletmeye çalışırdım falan sonra noldu bana nazı geçebiliyor diye yüklendi de yüklendi üstüme. Odada ne olsa kabak bana patladı. Dayanamayıp sesimi çıkarıp biraz tavır koydum. O ilgi alakayı kestim, mesela sabahları ordaysa yanına gidip günaydın derdim akşamları çıkmadan önce iyi akşamlar derdim bunları kestim. Bir şey sorduğunda ciddi, kısa ve net cevaplar verdim, böyle yapınca kıymetlendim sanki. Özellikle durup halimi hatrımı sorar oldu yanımdan geçerken. Bi kibarlık geldi adama sanki. İnsanlar tuhaf. 

4 yorum:

  1. Astrolojiden pek anlamam ama ilginç geliyor. :) Ben de akrep burcuyum ve bazı yönlerden benziyoruz sanki. Atılım yapacağım an hiç gelmeyecek gibi hissediyorum ben de.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Doğum haritamda akrep Burcu haritamın tepe noktasında ve topluma görünüş şeklim akrep doğasında o yüzden benziyorum evet ve ben de yakın hissediyorum seni kendime :)

      Sil
  2. Astroloji, burçlar bende çok anlamıyor ve açıkçası bilmiyorum da ama bildiğim yengeç burcu olduğum:) Sadece yengeçler düşünce fena düşüyor onu çok iyi biliyorum:) O yüzden de düşmemek için bol çaba lütfen:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahh burçdaşım. Destek olalım birbirimize dicem ama bu hassasiyetle birimiz düşsek hepimiz düşebiliriz bence. Düşmemek için önlem alıcaz önceden mecbur :)

      Sil