07 Temmuz 2020

Hayali can dosta


Merhaba dost.

Aşırı sıcak bugün hava burada, sizin oralar nasıl?

Düne kadar en azından camı açınca eserdi, bugün o da yok. Camın dibine oturdum ben de, biraz daha rahatım şimdi.

Ah canım dostum, böyle sakin sakin dinleyişini seviyorum senin en çok. Sözümü kesmeyişini, beni eleştirmeyişini, olduğum gibi sevip sana olan sevgimi çöp etmeyişini. Sanki olgun bakışlarını yere indirip anne şefkatiyle kabul ediyormuşsun gibi beni... Asla kıskanmazmışsın gibi, arkamdan iş çevirmezmişsin gibi, ruh ikizim senmişsin gibi... Ben konuşmadan da anlıyorsun sen beni ama ben sana kendimi anlatmayı da seviyorum, kimseye değil de sana açılmak rahatlatıyor beni. Söylediğin her cümlenin zihnimde parlamasıyla aydınlanıyorum. 

Böyle bir dostum yok benim. İyi dostlar biriktirmedim. Şöyle bir yaşantıma bakıyorum da, hayatıma bir yatırımım olmamış hiç. Hep günü kurtarmışım, istemediğim yerlerde bulunup en az zararla nasıl çıkarım buradan hesabı yapmışım hep. Hiç daha fazlasına çabalamamışım, cesaret edememişim, kendime güvenememişim.
İnsanları her zaman güvenilmez bulmuşum, kimseye inanmamışım, kimseyle bağ kuramamışım, herkesi itmişim etrafımdan yapayalnız kalmışım. Yalnızlığı seviyorum, hep sevdim ama bazen bir eş ruh arıyor insan. Kendi dilinden konuşabilen ve güvenebileceği birini arıyor. Karşı cins olarak değil, aşk olarak değil. Tabi ruh eşini bulup onda tamamlanmak müthiş olurdu ama bir arkadaş bir dost olarak da yakın bir ruh arıyor insan.

Yaş ilerledikçe yeni arkadaşlıklar edinmek daha da zorlaşıyormuş. ama bulursam tüm arkadaşlıklarımdan daha köklü olacağını hissedebiliyorum. Herkesi ittim ittim ittim, insanların iç yüzlerini de gördüm giderlerken. Şimdi ne istediğimi biliyorum, her şeyin kıymetinin ne olduğu biliyorum. Kendimi hiçbir şey için zorlamıyorumm. Eş ruhumun nasıl olması gerektiğini biliyorum. Misyonumu biliyorum. Çocuk değilim rüzgarlarda savrulan yaprak misali ya da ateş topundan bir ergen de değilim, ruhumdaki akışın farkındayım. Ayaklarımda toprağı hissedebiliyorum. Kim olduğumu öğreniyorum, ne istediğimi biliyorum. Çok kutsal, yüce bir yolculuktayım ve yakında bu yolda bana eşlik edenler çıkacak. Ve ben yine çok sık eleyeceğim ama bu sefer yanımda kalanlar en hakikatliler olacak.


Biraz fazla gaza gelince bu karikatür geldi aklıma :D

Blogum da bu dost niteliklerini karşılıyor aslında :)) Sakin sakin dinliyor ben yazarken klavyeme müdahale etmiyor falan :)

Haydi o zaman devam...

Canım dostum,

Güya bugün tüm kahve çeşitlerini tüketmeye ara verecektim. Türk kahvesini her gün içiyorum özellikle onu bırakmaya niyet ettim ama akşama duble türk kahvesi pişirirken buldum kendimi. Yok yok bu kahve diyeti bana uymuyor. Bir de nasıl güzel oldu var ya, mis gibi, lezzetli. Ya da "az kala bırakıyordum" paniği mi daha lezzetli hale getirdi bilmiyorum. Bir kez daha anladım ki ben kahvesiz yapamıyorum... Ama uykusuz kalıyorum, selülit diye de bir sorun başladı, bir de dişlerim zaten cansız hiç beyazlamıyor artık kahve müdavimliğine devam ettikçe... Kahveden vazgeçmek zorunda kalmadan bunlara bir çözüm bulayım bari en iyisi ben.
Tavsiyen varsa yaz bana :)

11 yorum:

  1. Merhabaaaaaa, bende bir kahve bağımlısıyım. Magzezyumumu emince bir dönem bıraktım, ama eski sevgiliyle barışma seremonisi gibi uçarak koştum kollarına. Yalnız değilsin tüm hissettiklerinde bunu bil isterim.Her birimiz güvensiz, kaygılı ve şüpheciyiz... Sanırım büyümek bunu anlamak...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ay magnezyumum da eksik benim o da kahveden o zaman...
      Yaş aldıkça hayata bakışımız ne kadar da değişiyor. Hissettiklerimde yalnız olmadığımı bilmek güzel ♥️

      Sil
  2. Benim öyle bir dostum var altı yaşımdan beri. Şimdi de oğullarımız aynı şekilde dost. Yaş ilerledikçe dediğin gibi dost bulmak daha zor. Ama herkesle de dost olunmuyor ne yazık ki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne kadar şanslısın :) Çocukluk arkadaşlarım büyüdükçe tamamen farklı ortamlara dahil oldular ve ne kadar ben istemesem de koptuk. Nasip değilmiş demek ki. Yine de bende yerleri ayrı.

      Sil
  3. Bende de şöyle bir durum var; çevremdeki insanlar benim için ben orada olduğum sürece varlar, yani okul arkadaşlarım okuldayken varlardı, eski işyerindeki arkadaşlarım orada kaldılar, şu an başka insanlarla birlikteyim burada bulunduğum sürece.. İstisnaları da var tabii ki, hala sımsıkı bağlarla bağlı olduklarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de öyle, her yerde oraya özgü arkadaşlarım var ama tamam artık bu can ciğer dostum diyeceğim biri yok.
      Bazen de ben itiyorum işte, çoğunlukla aslında. İçime sinmeyen bir şeyler oluyor hep.

      Sil
  4. bu arkadaşlık konusunda şansım yaver gitti.iyi insanlarla karşılaştım ama kıymet bilmedim.sevgimi,arkadaşlığımı bir çırpıda tükettim ilk zamanlar.sonra bir söz var herkes birini bulur çok az insan birbirini bulur diye lise sonda tanıştık o arkadaşımla ve bir ay bile geçmeden yıllarca dostmuşuz gibi oldu.ama tabi yaşamının belli bir evresinden sonra o bağlı,gerçek dostları bulmak zorlaşıyor.sen iyi ol yumaşacık kalbin çelik gibi bir iraden olsun.kahve konusuna gelince bir ara bende senin gibiydim ama onun yerine buralarda bir doğal kaynak suyu var o kadar lezzetli ve duru ki onu içmeye başlayınca ne çay ne kahve hepsini geçti.sana tavsiyem suyu sev suya alış,yararlı,ucuz içmede yanında yat

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de bazı arkadaşlarımda irtibatı kopardığım içim bazen pişman oluyorum. İletişime geçiyorum konuşuyoruz ama belli bana kırgın gibi mesela . Eskisi gibi olmuyor. Gittiğim her yerde hep arkadaşlarım olurdu önceden, hiç yalnız kalmazdım, bir gün böyle yalnız kalacağımı da hiç tahmin etmezdim... Napalım, bunu da deneyimlemek gerekiyormuş demek ki. Yenilerin hayatıma gelmesi için yer açtım bekliyorum :)

      Sizin suya bişey katmış olmasınlar :))
      Afiyet olsun, evet benim de daha fazla su içmem lazım aslında. Hemen şimdi içiyorum

      Sil
  5. Bence sevdiğin şeyi bırakma, yani ben olsam bırakmazdım.. şu an yorum yazarken kahvemin son 3 yudumu falan kaldı ama ben onu bi dikişte bitiririm canım kahvem.. bence çözüm şurada: uykusuzluk, selülit, diş rengi vs gibi konuları öylece kabul etmekte. biraz zaman planlama, uykudan sanırım 2-3 saat önce içmemek.. selülit mi aman kim için ne için derim, tamam bu bir dolaşım bozukluğu ancak gidermek istiyorsan kahve harici müdahaleler belki, masajdı düzenli yürüyüştü vs. gerçi benim selülitim benim kararım kafasındayım ben her gün kahveci :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet yaa sanki her şey tamam da bi kahve yanlış :)) banane ben de vazgeçmiyorum. :D

      Sil
  6. Çağımızın sorunu bence bu güvensizlik. Aslında karşımızdaki kişilerde de olabilir ama baştan mesafe koyuyoruz hemen. Belkide deneyip yanılmalıyız arkadaşlıklarda.
    İnsanın kendini yalnız hissetmesi kötü oluyor. Ama senin yazdığın bu yazıyla bizde uzaktaki arkadaşlarımızı hatırlamış olduk. İçimizi ısıtan dostça bir yazı elinize sağlık

    YanıtlaSil