21 Ocak 2021

Bridgerton

Öylesine, zaman geçirmelik, masalsı bir şey olduğunu düşünerek izlemeye başladım. 
Evet gerçekten masalsı. Tam alışkın olduğumuz aşk masalları gibi. 
Kıyafetler, süsler izlemeyi bırakmamı engelledi. Aslında bir iki bölüm izlerim saçma gelince bırakırım sanıyordum ama iki günde tüm sezonu bitirdim. 
Bir yerde ciddi anlamda yoğun erotizme dönse de o sahnelerin de durumun tam anlaşılması için gerekli olabileceğini düşünüyorum aslında ama prensesler temalı sanıp izlemeye başlayan genç birileri neye uğradığını şaşırabilir mesela. Kesinlikle aile filmi değil bu yüzden. Konsept öyleymiş gibi görünüyor başta ama baya yetişkin filmi. 
Ben çok aktör isimlerini, yapımcı, senarist falan aklımda tutamıyorum. Başroldeki kız adı her neyse, bence o rol için fazla çocuksu. Evet filmde de gözü açılmamış bir kız olmalı başta ama biraz daha kadınsı birileri seçilebilirdi bence. Adam ona göre fazla gibi. Büyük gibi. Yani bilmiyorum beni biraz rahatsız etti sanki adamın neredeyse çocuk sayılacak birine öyle duygular beslemesi. Ama eskiden hep böyle değilmiymiş zaten, adam gider her şeyi yapar ve gelir kendinden çok daha küçük, gözü açılmamış bir kızla evlenir. Kadınlar o kadar cinselliğe yabancı büyütülür ki çocuk nasıl yapılır onu bile bilmeden evlenmiş olur. Bu film böyleydi işte. Klasik, koca evinde gözü açılan, hayattan habersiz kız çocuğunun kadına dönüşmesi. 

Beğendim desem tam değil, beğenmedim desem o da değil. Ama o şaşayı, gösterişi, süsü püsü, partileri izlemek keyifliydi.

3 yorum:

  1. Bir yerde daha bu dizinin yorumunu gördüm.
    Orda da o lüks hayat güzel kıyafetler ve muhteşem takıların cazibesi ile izlendiği yazıyordu.
    Belkide yapımcının istediği budur. :)))

    YanıtlaSil